CE-E BEBEĞİNİZ İÇİN HARİKA BİR OYUNDUR!

CE-E BEBEĞİNİZ İÇİN HARİKA BİR OYUNDUR!

Bebeğinizle oynamak için harika bir oyun mu arıyorsunuz? Eski bir oyun olan ce-e hala icat edilmiş en iyi bebek oyunlarından biridir. İstediğiniz zaman, istediğiniz yerde oynayabilirsiniz.

Ve ebeveynleriniz sizinle oynadığı için, minik çocuğunuzla oynamaya başlamak için kuralları öğrenmek zorunda değilsiniz. Hepsinden de iyisi, ce-e’nin kalıcı bir gücü vardır ve miniğinizi yürümeye başladığı döneme kadar mutlu edecektir.


Ce-e oyunu nedir?

Ce-e aslında, klasik bir saklambaç oyunudur: Yüzünüzü kapatırsınız ve “Ce-e!” diyerek yüzünüzü açarsınız. “Seni görüyorum!”

Nasıl oynarsanız oynayın, ce-e bebeğin duyularını harekete geçirir, kaba motor becerilerinin gelişmesine yardımcı olur, görsel takibi güçlendirir, sosyal gelişimi teşvik eder ve hepsinden önemlisi mizah duygusunu canlandırır.

Ayrıca ce-e, nesne devamlılığını güçlendirmeye yardımcı olur; çocuk annesinin yüzünü göremese bile onun hala var olduğu fikrine sahiptir.


Bebekler ne zaman ce -e oynar?

Mükemmel bir ce-e yaşı var mı? Bu önemli bir soru değil. Nesne tanıma 3. ay civarında gelişir ve bebekler 8. aya kadar nesne devamlılığı kavramını daha iyi anlamaya başlar. 9 ila 12. aylara gelindiğinde bebeğiniz muhtemelen kendi ce-e oynayabilecektir.

Yani her yaştan bebek ce-e’den faydalanabilir. Bununla birlikte, bebekler yüksek sesle gülmeye başladığında (yaklaşık 3 ila 4 ay arasında), ce-e ebeveynler için de daha eğlenceli hale gelir. Artık minik çocuğunuzun şaşkınlığını ve sevincini göstermenin yeni bir yolu vardır.


Nelere dikkat etmeli?

Bebeğin uyanık olduğu (ve iyi dinlenmiş ve beslenmiş) hemen hemen her an, ce-e oynamak için iyi bir zamandır. Aslında bebek, görsel gelişimi, kaba motor becerileri ve sosyal etkileşimi birleştiren ce-e gibi oyunlarla ne kadar çok pratik yaparsa, büyüyen beyni için o kadar iyi olur.

Yeni doğmuş bebeğinizle yüzünüzü kapatıp ellerinizle açarak ce-e oynayabilirsiniz; yeni doğanlar yüzlerden etkilenir ve başka herhangi bir şeyden çok yüzünüze bakmayı tercih eder. Ancak yeni doğan bebekler kolayca sıkılabilir, bu yüzden verdiği ipuçlarına dikkat edin: Eğer başını yana çevirirse ya da "ce-e" demeniz karşısında irkilirse, bir ara verin ve daha sonra tekrar deneyin.

Bebeğiniz büyüdükçe ve oyunu "almaya" başladıkça, oyuncaklar kullanarak ce-e oynamayı deneyin. 9. aya gelindiğinde bebeğiniz muhtemelen sakladığınız nesneleri arayabilir, bu nedenle en sevdiği oyuncağını bir yastığın veya battaniyenin altına saklayın ve onu aramaya teşvik edin, ardından gösterişli bir şekilde onu ortaya çıkarın. Ya da bir oyuncağı kısmen battaniyenin altına saklamayı deneyin ve bebeğinizin ona uzanıp uzanamayacağını görün; eğer başarırsa onu büyük bir "ce-e!" ile ödüllendirin. Diğer bir seçenek de kendinizi bir örtünün altına saklamak ve bebeğinizin onu üzerinizden çekip çekemeyeceğini görmektir.

Ce-e, aynı zamanda bebek bezi değiştirirken (yüzünüzü veya bebeğinizi (temiz) bir bebek bezinin arkasına saklayın) veya bir gömleği başının üzerine çekmek zorunda kaldığınızda ortaya çıkan huzursuzluğu gidermenin harika bir yoludur. Eğer minik çocuğunuz bir restorandayken telaşlanmaya başlarsa, yemeğiniz gelene kadar yüzünüzü bir menünün veya peçetenin arkasına saklayın.

Bebeğiniz ikinci yaşına yaklaşırken de ce-e'nin gücünü hafife almayın. Yeni yürümeye başlayan çocuklar da oyuna meraklıdırlar, özellikle de sizden saklanırken ce-e oynayabildiklerinde.


Ne hakkında endişelenmemelisiniz?

Bebekler nesne devamlılığını kavradıkları sıralarda, genellikle ebeveynlerine ya da bakım verenlerine karşı güçlü tercihler sergilemeye başlarlar. Pek çok bebeğin yaklaşık 7 ila 8 ay gibi erken bir dönemde, yani nesne devamlılığının bebeğin beyninde gerçekten yerleştiği dönemde ayrılık kaygısı geliştirmeye başlaması tesadüf değildir.

Yeni doğmuş bir bebekken ziyarete gelen büyükanne ve büyükbabanın sevgi dolu kollarına rahatça sokulan bir bebek, 7.-8. aylarla birlikte büyükanne veya büyükbaba onu kucağına almaya çalıştığında aniden ağlamaya başlayabilir. Onlara bunun kişisel bir şey olmadığı konusunda güvence verin; bu sadece ayrılık kaygısı yani nesne devamlılığının doğal olan bir diğer yüzüdür.


Kaynaklar:

Bloga dön