Genetik aktarım, bir çocuğun erken dönem gelişiminin çatısını oluşturur, beyin gelişimini gerçekten şekillendiren, çocukların ilk yıllarında yaşadıkları deneyimler ve yakın etkileşimlerdir.
Yapılan araştırmalarda, evdeki ortamın, çocukların dil, fiziksel, entelektüel ve sosyal gelişiminin anahtarı olduğunu öne çıkmıştır. Araştırmalarda, çocukların dil gelişimini desteklemede evde öğrenme ortamının önemi vurgulanmaktadır. İlk yıllarda evde verilen bakım ve ilgi, ebeveynlerin çocuklarının ilerlemesini ve okula hazır olmasını sağlamak için atabilecekleri en önemli adımlardan biridir. Peki nedir evde öğrenme? Evde öğrenme özünde, ebeveynlerin ve bakım verenlerin çocuklarıyla her gün konuşmaları, kitap okumaları ve oyunlar oynamalarıyla, çocuklarını başarılı bir öğrenme ve yaşam için hazırlamasıdır.
Evde öğrenmeyi nasıl pekiştirebiliriz?
Evde daha etkili öğrenme için çocuğunuza yüksek kaliteli erken eğitimi sunabilirsiniz. Araştırmalarda evde sağlanan etkili eğitim ile birlikte yüksek kaliteli bir erken öğrenme programına erişimin, ailelerin çocuklarına, mümkün olan en iyi başlangıcı verdiklerine dair duyguyu teşvik eden kombinasyon olduğu da işaret ediliyor.
Örneğin Avustralya'daki tüm erken eğitim sağlayıcılarının tabi olduğu Ulusal Kalite Çerçevesi, eğitimcilerin, ailelerle işbirliğine dayalı ilişkiler geliştirmesini sağlıyor. Aileler ve eğitimciler arasındaki bu karşılıklı anlayış, tavsiye ve bilgi paylaşımı, erken yıllarda çocuklarının gelişimine en iyi şekilde nasıl destek olabilecekleri konusunda ailelerin güvenini arttırıyor.
Bu destek özellikle dil gelişimi tarafında büyük etkiler sağlıyor. Dil gelişimi çok önemli, bir çocuk konuşmayı öğrenirken, sosyal, duygusal ve öğrenme becerilerini de geliştiriyor, duygularını ifade etmesini ve iletişim kurmasını sağlıyor, problem çözme ve düşünme becerileri de beraberinde gelişiyor, ilişkiler kuruyor ve yeni deneyimlere yönelebiliyor.
İnsan beyni dil öğrenmeye daha erken yaşlarda daha açıktır, aynı zamanda küçük bir çocuğun evdeki öğrenme ortamı da genellikle çocuğun gelişim düzeyine uygun dil etkinliklerini destekleyecek şekilde düzenlenir. Ebeveynler ve bakıcılar genellikle içgüdüsel olarak çocuklarıyla, çocuklarının belirli gelişim aşaması için çok basit biçimlerde konuşurlar ve doğal olarak çocuklarının liderliğini takip eder ve genişletirler. Bu özen ve çabalar ile ilk yıllarda evde bire bir dil öğrenme faaliyetlerine daha fazla zaman ayrılmasıyla, çocukların dilini oluşturan sesler, heceler, kelimeler, deyimler ve cümleler hakkında bilgi edinmek için birçok fırsata sahip olacağı anlamına gelir.
Çocuğunuzu dinleyin ve onunla ilgilenin
Evde öğrenme ortamı, sadece evi kapsamaz. Çocuğun ev içinde ailesiyle yaşadığı deneyimlerin ötesinde, dışarıda ve yerel topluluklarında yaşadığı deneyimleri de kapsar. Bir çocuğa mümkün olan en iyi evde öğrenme ortamını sağlamak, ilgili ve duyarlı ebeveynliğin yanı sıra, özellikle kırılganlık yaşayan aileler için, çocuk için ev ortamının ve çevrenin güvenliğini ve istikrarını sağlamayı da içerir.
Hayatlarındaki yetişkinler duyarlı, dikkatli ve destekleyici olduğunda, onları dinlediğinde ve çocukların yaptıkları, söyledikleri ve ürettikleriyle ilgilendiklerinde, çocukların kendilerini daha güvende, huzurlu ve başarılı hissedeceklerini biliyoruz.
Bu, ebeveynler çocuklarının gelişimiyle aktif olarak ilgilendiklerinde, çocuklarının çevrelerindeki dünya hakkında meraklı ve özgüvenli olmalarını sağlayan dil açısından zengin, besleyici bir ortam sağladıklarında, bir ailenin sosyo-ekonomik koşullarının çocuğun gelecekteki başarısıyla çok az ilgisi olacağı anlamına gelir. Araştırma kanıtları, ebeveynlerin evde öğrenme ortamında çocuklarıyla ne yaptığının, ebeveynlerin kim olduğundan ve eğitim düzeylerinden daha önemli olduğu konusunda çok açıktır.
Her ne kadar evde çocuklar ve aileleri için başka aktiviteler de mevcut olsa da, ebeveynlerin dil ve okuryazarlık aktivitelerine odaklanmanın çocukların yaşamı üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu bilmeleri önemlidir. Bu aktiviteleri kısaca özetlersek, birlikte kitap okumak, resim yapmak ve çizmek, harfler, sayılar ve şekillerle oynamak, şarkılar ve tekerlemeler söylemek ve kütüphaneyi ziyaret etmek gibi aktivitelerdir.
Okumanın Önemi
Bebeklerle ve okul öncesi çocuklarla kitap okumak, çocuklar ile ebeveynleri arasında, çocukların dil gelişimi için gerekli olan etkileşimli sohbetler için bir geçit sunar. Ebeveynler bir kitap okurken sayfada ne olduğunu tartışmak için zaman ayırdıklarında ve birlikte okudukları kelimeler, resimler ve hikaye hakkında çocuklarıyla konuştuklarında, çocukların ifade edici dil becerileri büyük ölçüde artabilir.
Araştırmalar, aktif veya 'diyalojik' bir okuma tekniği kullanılarak kitap okunan çocukların, yetişkin okurken sadece dinlemeleri istenen çocuklara göre daha gelişmiş dil becerilerine sahip olduğunu göstermektedir. Çocuğunuzla bu tür bir okumayı teşvik etmenin basit bir yolu, ikinizin de bir sayfada gördükleri hakkında "Sence burada ne oluyor?", "Sence bu neden oldu?", "Sence nereye gidiyorlar?" gibi açık uçlu sorular sormaktır.
Çocuklarla şarkılar ve tekerlemeler paylaşmak, yeni kelimeler, sesler ve dilin ritmi ve yapısını tanıtmanın bir başka eğlenceli yoludur. Çocukların bir hikayenin sırasını anlamalarını desteklemek, bir çocuğun bir tekerlemeyi veya daha uzun bir hikayeyi tekrar edebilmesi ve bir sonraki adımın ne olacağını tahmin edebilmesi için önemlidir. Küçük çocuklarla sayı saymak ve sayılarla oyun oynamak da benzer şekilde çocukların sayısal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Bir çocuğun ilk yıllarda duyduğu kelimelerin hem niteliği hem de niceliği, çocukların kelime dağarcığının zaman içindeki gelişimini açıklayan çalışmalar açısından önemlidir. Örneğin, çocukların yaklaşık 30 aylıkken sahip oldukları kelime dağarcığının bir önceki yıl duydukları kelimelerin miktarından etkilendiğini biliyoruz.
42 aylıkken çocukların kelime dağarcığı, ebeveynlerin ve bakım verenlerin bir önceki yıl daha sofistike bir dil kullanmasından etkilenir. Çocuklar dört buçuk yaşına geldiklerinde, geçmişte ve gelecekte olan şeyleri anlayabilmek ve bunlar hakkında konuşabilmek için geçen yıl boyunca katıldıkları hikayelerin ve konuşmaların faydalarını görmeye başlarlar.
Özünde, ebeveynler ve bakım verenler çocuklarla her gün konuştuklarında, birlikte kitap okuduklarında ve onlarla oyunlar oynadıklarında, çocuklarını başarılı bir öğrenme ve yaşam için hazırlıyorlar.
Çocuğunuzun erken öğrenimini desteklemek için daha fazla fikir ve aktivite arıyorsanız, uzmanlar tarafından hazırlanmış kaynaklardan faydalanabilirsiniz.
Kaynak: https://www.firstfiveyears.org.au/early-learning/the-role-of-parents-and-home-learning